Pages

26 Aralık 2011 Pazartesi

Gösterişin adı Aile

Çocuktuk eskiden, her şeyi beğenilmek için yaptığımız, annemizden babamızdan bir aferin duymak için içten içe kendimizle yarışıp cici kızlar uslu adamlar olduğumuz yıllar. Ben hiç övülmedim o yıllarda, ayıptı çünkü.
Yaptığını anlatmanın ne derece yanlış, sahip olduklarını söylemenin ne derece ayıp olduğunu söyleyen bir terbiyeyle çevrelendi benliğim. Doğrusu da oydu aslına bakarsanız.
Bütün dönem çalışmışsın, karne hediyesi de değil aslında hayalini kurduğun yalnızca bir aferin. Eve gelirsin koşa koşa, akşamı zor edersin, baban gelsin de görsün diye.Karneni uzatırsın için kıpır kıpır, onca beşin içinde tek bir dört varsa, bu neden 4 denirdi sonra. Çocuk sevincin gölgelenir gibi olurdu ansızın, sonrasında gelen; bak bunu da beş yapabilirdin uyarısı her zaman daha iyisi olabileceği gerçeğini hatırlatırdı sana.
O zamanlar acımasızca gelen bu tavır, şımarık, kendini dev aynasında görenlerden olmamıza engel oldu o zamanlardan bu zamanlara gelirken, tam da bu sebepten minnettarım aslında.
Elde ettiklerimizden bahsedildiğinde mütevazılıkla teşekkür edip başımızı önümüze eğebiliyorsak eğer, daha iyisi olabilirdi diyebiliyorsak, hep daha fazlası için çabalıyor, bak ben ne yaptım demeye utanıyorsak eğer, acımasız gelen, ama kişiyi göklerden yere inme alçak gönüllülüğüne ulaştıran o terbiyedendir işte.
Şimdinin anneleri babaları bir tuhaf oysa ki.
Kocaman bir ayna tutmak istiyorum onlara, sergiledikleri tavırları görebilsinler diye.
Sanki belediye başkanı olmuşçasına önüne gelene bizim oğlan da sınıf başkanı olmuş diyen anne, arkasından söyleyince çocuğu şımartmayacağını düşünüp yedi mahalleye bizim çocuk da ne yakışıklı oldu şuraya bak diyen baba, çocuğunun arkadaş sayısını başarı sayan kendini şaşırmış aile, zaten her önüne gelene verilen takdir belgesini doktorayla karıştırıp neredeyse çerçeveletecek kadar kendini kaybetmişler, çocuğunun adından önce aslında kendini tatmin etme yolu olan muhteşem, zeki, başarılı, sosyal, akıllı, herkes ona bayılıyor, popüler, çok kıskanılıyor ve daha onlarcasını sıralayanlar nasıl bir komedi içinde olduğunuzun farkında mısınız?
Çocuğunuzun kendinizi tatmin etme yolu haline geldiğinin farkında mısınız? Yüzüne söylemiyorum şımarmasın diyerek methiyeler düzerken arkasından, aslında zaten olması gerekenleri yaptığının ve sizin bir insanın nefes almasına şaşırıp neredeyse onu dahi ilan edecekmiş gibi saçma bir tavır içinde olduğunuzun farkında mısınız?
Bırakın artık çocuğunuzu, gururunuzu okşayan, egonuzu tatmin eden, gösteri malzemesi haline getirmeyi.
Yok eğer vazgeçmezseniz bu saçmalıktan, o hiçbir zaman, daha iyisi için çalışıp, ondan daha iyi olabileceğini düşünüp etrafındakilerden bir şey kazanmak, onlardan bir şeyler öğrenmek için hiç çabalamayacak. Siz onu göklere çıkardıkça, gün gelip biri çıktığı yerden yere çakılmasını sağlayınca kendine gelemeyecek, kalkıp yola devam etmek için kendinde o gücü de, daha iyi olabilirim inancını da bulamayacak.
Anlamlandıramadığım bu komedi, hiçbir zaman olduğumdan, yaptığımdan, elde ettiğimden tatmin olmayıp hep bir yerlerde benden daha iyisinin olabileceğini bilmeme sebep olan o hissin içimde bir yerlerde filizlenmesine sebep olan anneme ve babama her defasında teşekkür etmeme neden oluyor.
Özenle yaratılan, haddinden fazla kendine güvenli, hep yukarılarda salınan çocukları gördükçe düşünüyorum da biz sanki başka bir devrin çocuklarıydık...

1 yorum:

  1. Seni çok seviyoruz bebeğim...Sizlerin yanında daha çok kalamadığım için kendimi binlerce kere eksik hissediyorum. Sorumsuz ve şımarık çocuk yoktur, sadece öyle yetiştirilirler... Eline kalemine sağlık, benim minik kuşum.Sana ve oğluma her zaman güvendim ve tek başınıza bir yerlere geleceğin inancını taşıyıp sizlere aşılamaya çalıştım. Eğer başarılı oldu isem bu konuda sevgili cefakar ve vefakar eşimin desteği büyüktür. Sizleri kendiniz konusunda var olmanız ve özel şahsiyetlere bürünmeniz konusunda yüce rabbimin izni ile sadece kendiniz yönlendirici olmaya çalıştık.Sevgili vefakar karımı da sizler gibi çocukları doğurduğu için, çok seviyorum. Allah sizleri bizlerden eksik etmesin...Babanız MKul...

    YanıtlaSil




Minik adamlarım

Yalnız...

Yükseliş*

Huzur

...

Balıkçı

"İstanbul"

"uzağa,daha uzağa..."

"Ufaklık"

"eski..."

"saklı..."

"Huzur"

"çocuk olmak"

"geride kalan..."

"mutluluk"

"bekleyiş"

"nostalji"